Cuma Hutbesi Adabı
Es-Selamü Aleykum, sevgili okurlar,
Hutbeyi imam, duaları açık veya gizli okuyabilir. Ancak açıktan dua ettiği zaman cemaat amin diyecekse bunu gizli yapar. Böylece cemaatin amin demesine engel olmuş olur. Çünkü, hutbe okunurken insanların konuşmaları, tesbih çekmeleri, aksırıp “elhamdulillah” diyene “yerhamükallah” demeleri, selam almaları ise mekruhtur.
Hutbe okunurken Peygamber Efendimize (asm) salavat getirmek ve yapılan duaya amin demek de mekruhtur.
Eğer salavat getirmek ve amin demek gerekiyorsa, bu kalben okunur; dil ile telaffuz edilmez.
Hutbede duada bulunmak sünnettir. Ancak bu dua esnasında cemaatin susması daha uygun olur.
Hutbe Esnasında Susmak
Ebû Hureyre, Peygamberimizin (asm) şöyle dediğini haber vermiştir:
“İmam hutbe okurken, sen (yanıbaşında konuşan) arkadaşına: “Sus!” desen boş laf etmiş olursun.” (Buhârî, Cuma 36, Müslim, Cuma 11)
Ebû Hureyre Allah’ın Elçisi’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
“Kim güzelce abdest alır, cumaya gider, dinler ve susarsa, o cumadan bir önceki cumaya kadar olan günahları bağışlanır ve buna üç gün de ilave edilir. Kim bir taşa dokunursa boş iş yapmış olur.” (Ebû Davûd, Cuma 1050)
Hz. Ali (ra)’ın Kufe ‘de minberden şöyle hitap ettiği rivayet edilir:
“Cuma günü olduğunda şeytanlar bayraklarıyla birlikte çarşı pazarı dolaşır, insanları cumaya gitmekten alıkoyacak bir kısım bahaneler ortaya çıkarır. Melekler de erken çıkar, mescidin kapısında oturur, imam minbere çıkıncaya kadar birinci saatte ve ikinci saatte gelenleri kaydederler. Kişi imamı görüp işiteceği bir yere oturur, sesini çıkarmaz ve lağivde bulunmazsa iki sevap kazanır. İmamı görüp işiteceği bir yere yerleşir de lağiv yapar, susmazsa bir günah kazanır. Cuma günü arkadaşına “sus” diyen lağivde bulunmuş olur. Lağivde bulunanın bu cumadan alacağı kalmaz.”
Hz. Ali (ra) sözünü şöyle bitirdi:
“Allah’ın Elçisi’nin böyle söylediğini işitmiştim.” (Ebû Davûd, Cuma 1051)
Camiye giden kimse, eğer hutbeye başlanmamışsa, başkalarını rahatsız etmemek şartı ile hatibe yakın yere kadar gidebilir, değilse bulabildiği yerde oturur. Fakat yer bulamaz ve ilerdeki saflarda boşluk bulunursa, zaruret gereği bu boş yerlerden birine gidebilir.
Hatib minbere çıkınca, cemaatin dinleyip susması, selamlaşmaması, nafile namaz kılmaması gereklidir. Öyle ki, hutbede Peygamber Efendimizin (asm) mübarek isimleri anılınca, dinlemekle yetinmeleri daha faziletlidir. İmam Ebû Yusuf’dan bir rivayete göre, bu durumda gizlice salat ve selam getirilir.
Buna göre:
Cuma günü hatibin dikkatle dinlenmesini, “hatip minbere çıktığı andan namaz bitinceye kadar” bir bütün olarak değerlendiren Hanefiler, namazda haram olan her şeyin hutbede de haram olduğunu esas alarak; cemaatin konuşmayıp susması, selam alıp vermemesi, nafile namaz kılmaması gerektiğini, ancak hutbede dua edilirse veya Hz. Peygamber (asm)’in ismi zikredilirse gizlice salâtü selam okunabileceğini ve hatibin duasına yine gizlice kendi işitebileceği bir sesle ‘âmîn’ denebileceğini söylemektedirler. (Alâuddin Abidin, el-Hediyyetü’l-Alâiyye, 155-156).
Bu nedenle yapılan duaya kendi işitebileceği tarzda “amin” demekte sakınca yoktur. RULMAN uma’nın feyz ve bereketi üzerinize olsun İNŞAALLAH.
Hayır dualarınızı esirgemeyin
Mustafa Erol
islamievlilik.net