Ehli Bil Maruf Nehy’i Ani’l Münker
İyiliği emredip, kötülükten alıkoyma olarak bilinen Ehli Bil Maruf Nehyi Anil Münker kul ve insan olarak hepimizin yapması gereken önemli bir ameldir. Yeryüzünde yaşanan kötülüklerin büyük bir çoğunluğu sadece yapılan kötülüklerden değil, kötülüğü görüp de engellememekten, susmaktan da olabilmektedir. Maruf yani iyi olana yönelme, iyiliği emretme hayatımızın her anında olabilmelidir. Hal ve hareketlerimizde, insanlarla olan ilişkilerimizde, dahası hangi işi yaparsak yapalım hangi ortamda bulunursak bulunalım iyilik emredilip kötülükten uzaklaşmak gerekir. Maruf Kuran ve sünnet ışığında olan tüm şeyler demektir. İçimizin mutmain olduğu huzur bulduğumuz her şey maruftur. Münker ise Allah’ın yasaklamış olduğu tüm haramlar ve kötü işlerdir. Bir mümin iyi şeylerle emredildiği gibi kötülükten uzak durmak ve yapılan kötülüklere eliyle, diliyle ya da ona da gücü yetmiyorsa diliyle engel olmak durumundadır. Dinimizin bu amele çok büyük önem vermiş ve hassasiyet göstermiştir.
Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir.( Müslim, İman, 78 Tirmizi)
Hadisi şerifte de bildirildiği gibi Müslüman yaşadığı her an ve durumla sorumludur. Dinimiz hiçbir zaman kişinin sadece kendisi ile yetinmesini istememiş yaşadığı kişi ve olaylara karşı da duyarlı olmasını emretmiştir. Yeryüzünde bir mazlum acı çekiyor ve tüm dünya buna susuyorsa, komşusu aç iken tok yatan bir millet olmuşsak, iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma konusunda yetersiz kalmışsak ahirette bunun vebalı büyük olacaktır. Bu açıdan başta kendimiz olmakla birlikte eşimiz, çocuklarımız, yakın çevremiz ve tüm Müslümanların dert ve sorunlarıyla meşgul olmak durumundayız. Bir haksızlık yapıldığında dur diyemiyorsak iyi bir insan olduğumuzu düşünmemeliyiz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır hadisi şerifini hatırlayarak ona göre bir hal almalı bencilliği bırakıp tüm insanların iyilik ve huzuru için çalışmalıyız. O zaman ancak arzu edilen yaşanılası cennet bir yere sahip olabiliriz. Aksi takdirde yaşadığımız zaman boyunca kavgalar, zulümler, acılar yaşanmaya devam edecek.