Helal ve Haram Belli de…
Es-Selamü Aleyküm, sevgili okurlar,
Müslümanların hayat ölçüsü helal ve haram olgularına dikkat etmekle geçmektedir. Ancak yaşadığımız hayat öyle bir hal aldı ki haram helalin komşusu oldu. Yani resmen bıçak sırtında yaşıyoruz. Helal haram el değiştirip duruyor. Haramdan uzak durana bile tozu bulaşıyor. Bu durum ise bizim manevi gücümüzü zayıflatıyor. İbadete karşı hevessiz yaklaşıyoruz. Etrafımıza örnek olmakta zorluk çekiyoruz.
Bu iş nasıl olur?
Şöyle anlatayım: Bir bilgisayar tamircisi dükkanında çalışıyor. Mahalle camisi de az ilerde. Vakit namazlarını da orada kılar. Kazancını helal tutmak için yalansız ticaret yapar. Bu dürüst yaklaşımından dolayı da müşterisi de bol olur.
Tam karşısında içki satan bir dükkan var. Yani bu dükkanın kazancına haram karışmaktadır. Bu içki satan adamı evindeki bilgisayar bozulur ve bu tamirciye getirir. Tamirci, arızalı parçayı değiştirip tamir eder. uygun bir fiyat söyler ve parasını alır.
Haramdan kazanılan para ile birisi ihtiyacını giderdi. Yalnız haramdan kazanılan bu para ile ekmek parası çıkartan bilgisayarcının durumu nedir?
Şudur: Bilgisayarcıya o para helaldir. Ama, ama tozu bulaşmıştır.
İkinci bir örnek: Hisseli bir tarladan yetişen domatesin bir kısmını ortağından habersiz şekilde satan bir çiftçiye kazandığı para haram olur. Ortağı ile anlaşma şartlarına uyması gerekirdi.
İşte bu domates tezgaha geldi ve helal kazanç ile satın alan adama o domates helaldir. Ancak haramın tozu bulaşmıştır.
İşte buna benzer durumlardan dolayı helal kazançlara ve gıdalara bile manevi bir acı çöker. Bu manevi zehir yavaş yavaş bizim inanç hassasiyetlerimizi azaltır. Helal, haram hassasiyetimizi azaltır. İbadetimizin şevki azalır.
Çözüm: En basit çözüm gün sonunda kazancımızdaki bu karanlığın dağılması için veya yemek başına gelince bu manevi zehrin etkisini yitirmesi için üç ihlas bir fatiha okuyup ALLAH’a (c.c.) sığınalım.
İnşaAllah manevi gücünüz daha da canlanacaktır.
Hayır dualarınızı esirgemeyiniz.
Mustafa Erol
islamievlilik.net