Nicel Vicdan

Günümüzde vicdanın kapsama alanı kaç kilometre olmalıdır?
Siz bu cümleyi okurken dünyada biri açlıktan öldü. Ortalama sekiz yüz milyon kişinin içilebilir suya ulaşımı yok. Birleşmiş Milletler’e göre, kadınların yüzde 35’i ömründe en az 1 kez şiddete maruz kalmış. 15-49 yaş aralığındaki her 5 kadın ve kız çocuğundan biri yakınları tarafından fiziksel ve cinsel şiddet görüyor…vb. daha önce de duymuştuk değil mi bunları. Bunları yazarken ne hissettim, okurken ağladım mı? Siz ne hissettiniz peki? Birinci derece yakınımız aç susuzken ya da şiddet görüyorken ne hissederdik? Yanıbaşında bir çocuğun açlıktan ölmesine ya da şiddet görmesine müsade eder misiniz , insanlığa sığar mı bu sözleri yükseliyor değil mi zihninizde? O halde vicdanımızın ve empatimizin bir kapsama alanı var. Görece uzaktaki kendimizi müsebbibi kabul etmediğimiz insanlık dramlarından dünyada yargılanmayız bunu da biliyoruz. . Dostoyevski’nin ünlü romanı Suç ve Ceza’da komiser Petroviç, Raskolnikov’a “insanların kötü değil zayıf” olduklarını söyler. Insanlık tarihine psikanalitik bir yaklaşımda bulundugumuzda kötülük nerede başlar,zayıflık vicdanı ne zaman alt eder biliriz. ” Vicdan, vicdan! Tanrısal içgüdü, ölümsüz ve göksel ses, bilgisiz ve dar görüşlü, ama zeki ve özgür bir varlığın güvenilir rehberi; insanı Tanrı’ya benzer kılan, iyilikle kötülüğün yanılmaz yargıcı! ” der Rousseau. Vicdan azabı , vicdan huzuru bireysellikle sınırlanmıştır günümüzde daha çok. Acaba bu derin konunun toplumsal olarak içinden çıkılması zorlugu nedeniyle mi vicdan yerine nefis sözcüğü kullanılır sorusunun islam felsefesinde sorulmuşluğu vardır elbette. Iyilik nerede biter, kötülük nerede baslar? Dünyadan daha bir haberdarız günümüzde haberdarlığımız ölçüsünde sorumluluk büyük yük. Herkesin bildiği bu nedenle can kulağıyla dinlemediği vicdan ve iyilik bu yükün altında ezilir çoğunlukla. Sadece kötülük değil vurdumduymazlık da çoğu zaman sessiz çığlıkları bastırır.
Uzun lafın kısası diyelim Barış Manço’nun sözleri ile bitirelim:
“Yaz dostum
Yoksul görsen besle kaymak bal ile
Garipleri giydir ipek şal ile
Öksüz görsen sar kanadın kolunu
Kimse göçmez bu dünyadan mal ile…”