Selahaddin Eyyubiye Hürmet…

Es-Selamü Aleykum, sevgili okurlar,
Büyük devlet adamı, komutan ve medrese alimi.
Anlatsak ciltler dolusu kitap olur. Medresedeyken babası ile beraber seferlere çıkmaya başlaması, haşhaşilerin sonunu getirmesi kudüsü fethetmesi ve Mısır’da Eyyubi devletini kurması onu büyük yapar ancak esas büyük yapan iki husus var:
1. Fatimi devletini yıkmak İslâm birliğini yeniden sağlamıştır. Tarihin bir çok döneminde aynı anda hüküm süren islam devletleri kendi aralarında uyumlu olduğunda Müslümanlar güçlü olmuştur. Kim ki diğerlerine galebe çalmaya çalışırsa Müslümanlar zayıf düşmüştür. Hatta İslam dünyasında diğer Müslüman ülkelere galebe çalmaya çalışan devletler, İslam itikadına ve imana da zarar vermişlerdir. Selahattin Eyyubi, Fatımilerin ayrılık çıkarmaları ile beraber İslâm akidesine zarar veren görüşleri de desteklemeleri yüzünden onlara sefer düzenlemiştir. Bu İslam dünyasına yaptığı en büyük hizmettir. Yoksa bir haşhaşi daha ortaya çıkar, Müslümanlara bir fitne daha girer, Kudüs çok kısa zamanda gene haçlıların eline geçerdi. Bütün emek boşa giderdi.
2. Hristiyan dünyasında da çok büyük hürmet sahibidir.
Haçlılar Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü fethinden 88 yıl önce Haçlılar Kudüs’e girince hemen hemen bütün insanları öldürdüler. Ne Müslüman, ne Hristiyan ne de Musevi dinlediler. Haçlıların Kudüs’e girmesi sadece dini gerekçelerle olsaydı Müslümanları ya sınır dışı ederlerdi ya da sadece Müslümanları öldürürlerdi.
Haçlıların çoğu serseri takımıydı. Kudüs halkının mallarına ve mülklerine el koyabilmek için oranın insanlarını çoluk çocuk demeden öldürdüler.
Selahattin Eyyubi Kudüs’ü fethedince oradaki bütün gayri müslimleri zımmi olarak değerlendirdi. (Allâh’ın emri gereği) Vergisini veren her gayri Müslim Selahattin Eyyubi’nin güvencesi altında tüm Müslümanlara eşit hak ve sorumluluğa sahip olacaklardı. Can güvenliği, mal güvenliği hatta ibadet özgürlüğü ve imkanı garanti ediliyordu. Memleketine, Avrupa’ya gitmek isteyen herkes fidye karşılığında ordu güvenliği altında en yakın limana kadar sevk edildiler.
Hatta papazın biri cübbesini altına kilisedeki bütün altın eşyaları toplayıp kaçıyordu. Limana giden kafileye katılacaktı. Yükünün ağırlığından paytak paytak zor yürüyor. Fidye dahi ödeyemeyen, ödese memlekete gidecek parası olmayan Hristiyan ahali papaza seslenir: “Ey Papaz Efendi, bizi böyle buralarda gurbette yalnız, yetim gibi bırakacak mısın?” Papaz cevaplar: “Size bu mükaddes topraklarda ölmeyi bahşettik ya, daha ne istiyorsunuz?” Arkasına bile bakmadan kaçar.
Bu olayı duyan Selahattin Eyyubi, memleketine gidemeyen bu fakir Hristiyanlar tespit eder. Ellerine yol harçlığı verir. Askeri emniyet ile limana giderler. Gemi paraları ödenir. Öylece gönderilirler.
Bu onurlu davranışından dolayı özellikle Avrupa’daki Hristiyan dünyası Selahattin Eyyubi’ye büyük bir hürmet duyarlar.
Dante’nin İlahi Komedya şiirinden esinlenilen tabloda Selahattin Eyyubi Cennet’te tasvir edilmiştir.
İşte bu kadar hürmet duyuyorlar.
Halbuki Selahattin Eyyubi’in bu takdire şayan davranışının benzerlerini zaten bir çok Müslüman komutan veya sultan da yapmıştır. Çünkü İslam ahlakının gereğidir.
Bize bu ahlakı da Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) öğretmiştir. Elhamdülillah.
Ha, şu yukarıda bahsettiğim tablo varya. Orada Peygamber Efendimize de tasvir edilmiş. Hem de Cehennem’de. Ulan Dante, Allah (c.c.) sana akıl fikir versin.
Hayır dualarınızı esirgemeyin
Mustafa Erol
islamievlilik.net