Uzayda Hayat
Es-Selamü Aleykum, sevgili okurlar,
Necm suresi 49.ayet: “Doğrusu Şira yıldızının Rabbi O’dur.”
Vaktiyle Huza’a kabilesi Şira yıldızına taparmış. İşte o tapınılan şeyi de yöneten, sahibi olan Allah’tır. Peki’ neden Şira yıldızı?
Zihin cimnastiği yapalım. Allah’tan başkasına tapınmak olayı yanlış ama her batıl tapınmanın kökeninde meşru bir hürmet yatar. Mesela: Hz. Süleyman (a.s.) döneminde heykel serbestmiş. Bu heykeller mübarek insanları yad etmek için hatırlatma vesilesiymiş. Ancak yıllar geçtikçe mübarek insanları yad etmek, heykele hürmet halini almış ve en son şekliyle puta tapmak şekline dönüşmüş.
Bir kabile neden bir yıldıza tapar? Acaba o yıldızdan bazı ziyaretçiler mi geldi? Hatta günümüzde Afrika’da Dogon kabilesi atalarının Şira yıldızından geldiğini söylüyor.
O yıldızdan gelenleri veya atalarını yad ederken, zamanla bu iş Şira yıldızına tapınmaya neden olmuş olabilir mi?
Pekala mümkündür. Yakın zamandan iki ciddi alimden beyan verelim.
Üstad Süleyman Hilmi hazretleri Mars’a birgün insanların ulaşacağını, orada ise ümmeti Muhammed ile karşılaşılacağını beyan etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursi (r.a.) ise mealen şöyle beyan etmiştir: “Sonzuz uzay ve muhteşem gökler, şuurlu, canlı ve ruhlularla doludur.”
Bir çok ayette ise göklerde akıllı varlıklar olduğu beyan edilmiştir. Örnek verecek olursak :
Şura suresi 29.ayet:” Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, O’nun varlığının delillerindendir. O, dilediği zaman, onları bir araya getirmeye de gücü yetendir.”
Nahl suresi 49.ayet: “Göklerde ve yerde bulunan her canlı ve melekler, büyüklük taslamaksızın Allah’a secde ederler.”
Amenna ve saddakna. İman ettik ve doğrularız. Ama nasıl hayat sürerler, onu öğrenmek de bilimin görevi.
Hayır dualarınızı esirgemeyin
Mustafa Erol
islamievlilik.net